11 Şubat 2018 Pazar

MAHALLELERİMİZİN SİNEMALARI

Renkli Sinema ve Zevk Sineması

Daha sonra açılacak Arı ve Bahçelievler Dedeman sinemalarından önce mahallemizde kapalı Renkli Sinema ile yazlık açık hava sineması Zevk Sineması vardı.


Renkli Sinema ve Zevk Sineması bizim ilk göz ağrılarımızdı. 


Renkli Sinema Bahçelievler’in en eski kapalı sinemasıydı. 


Bahçelievler’de 3. Cadde’de daha sonraki yıllarda Emek Mahallesi’nde başka bir yere taşınan bir Polis Karakolu vardı. Bulunduğu yere de eskiden ‘Karakol Durağı’ denirdi. Dikimevi-Bahçelievler hattında elektrikle çalışan ‘boynuzlu’ tabir edilen troleybüslerin, durak yerlerinden biri burasıydı. Renkli Sinema, bu karakolun hemen arka tarafındaydı
Bu sinemanın biz Cumhuriyet Liseliler için çok ayrı bir yeri vardı. Çevresi bir buluşma yeri idi. Akşamüstleri çevredeki bahçe duvarlarına oturmuş liselilerle dolardı.


Pazar günleri ucuz 10 ve 12 matinelerinde Cumhuriyet Liselileri burada görmek mümkündü. Hafta içinde de okulu asanları müdür muavinlerimiz Renkli Sinema’dan toplayarak okula getirirlerdi.


Mahallenin gençlerinin anıları
nda bu muhitin yürek sızlatan bir yeri vardır.
Renkli Sinema ve karşısındaki pastanede ilk defa çıkma teklif eden genç olma yolundaki erkekler, ilk çıkma teklifini alan kızlar… İlk defa el ele tutuşulan sinema kaçamakları… Hiç unutulur mu?


İşte tüm bunların şahididir Renkli Sinema, karşısındaki Pastane ve okulumuzun çevresinde ki Bahçeli Sokakları.



Sinemayı Kırkağaç’tan hemşerimiz müteahhit Tarık (Koyutürk) Bey yaptırmıştı.
Bir dönem büfesini yine hemşerimiz ve aile dostumuz Tenekeci İsmail Amca çalıştırmıştı.
Sinemanın iyi filmler getirdiği zamanlarda gişenin önünde uzun kuyruklar oluşurdu. Tıklım tıklım dolardı sinema. Yer bulmak çok zor olurdu. Pek çok kez film için bilet almak için gittiğimde tam biletler bitecekken beni kuyrukta gören görevliler bana torpil yapıp, içeriden bilet ayarlarlardı.


Sinemada bir film bir hafta oynardı ve her pazartesi film değişirdi. Eğer film iyi gişe yapmışsa ikinci hafta da gösterimde kalırdı. Burada o filmi gördün gördün; yoksa yazın sezon sonunda yeniden vizyona girerse ancak o zaman görebilirdin.


Hayallerimi süsleyen ne güzel filmler seyretmiştim. Zamanın Yeşilçam filmlerini, Holywood’un super prodüksiyonlarını burada izlemiştim.
Ben Hur, On Emir, Spartaküs, Kral ve Ben ve daha nicelerini…
Karakol’un karşı tarafındaysa yolu geçince ‘Zevk Sineması’ adıyla bir de yazlık açık hava sineması bulunuyordu. 


Zevk Sineması’nın yerinde şimdilerde Migros var. Renkli Sinema’nın yerinde ise Bahçelievler Telekom binası.


1957 yılında yayınlanan ‘Hayat’ dergilerinden birinde, Renkli Sinema ile ilgili bilgiler vardı.
Dergide, 1957 yılında açılan Renkli Sinema’nın o yıllarda Türkiye’nin en modern sineması olduğu belirtiliyor. Stilize edilmiş iki kuğu deseninin süslediği kadife perdesinin 11 metre yüksekliğe sahip olduğu ve perdenin yapımında 300 m kadife kumaş kullanıldığı yazılmış. Buradan perdenin boyunun yaklaşık 20 m kadar olduğu hesaplanabilir. Sinemanın ses sistemi 9 hoparlörden oluşuyormuş ve 1000 voltluk kapasiteye sahipmiş. Salon ve balkon şeklinde iki katlı olan sinemanın kaç kişilik olduğu konusunda bir bilgi yok. Ancak yaz-kış sabit 20 derece sıcaklıkta film izlenebildiği belirtildiğine göre klima ya da ona benzer bir sisteme sahip olmalı. Dergiden edinilen bilgiler bu kadar. 


Bir gün bütün arkadaşlarımı alt üst eden bir şey oldu: Renkli Sinema yanmıştı.
Renkli Sinema, 27 Eylül 1966 tarihinde sabaha karşı yandı. 


Son gösterilen film “Mumyanın İntikamı” idi. Bazı arkadaşlar mumya intikam aldı diye fantezi üretmişlerdi. 


Hayatımdaki bir başka yangın acısıydı bu.


Televizyonun yaygınlaşması ve sinema döneminin kapanmaya başlamasıyla birlikte yanan bina bir daha onarılmadı ve sonrasında da yıkıldı.


1970 yılında mahallemizde Arı Sineması açılınca oraya gitmeye başladık.
Zevk Sinema’sı da çok gitmişliğimiz vardır. 


Mahallemizin bazı haylazları yazın akasya ağaçlarına çıkıp bedava seyrettiği de oluyordu.
Birbirine bitiştirilmiş tahta iskemlelerde oturur, film aralarında beyaz markasız belediye gazozlarını içer, frigo-buz yer ve sürekli çekirdek çitnerdik. 


Yere serili çakıl taşları, ay çekirdeği kabuklarıyla dolar ve görünmez olurdu.
Burada Yeşilçam’ın siyah-beyaz filmleri, genellikle de iki film üst üste oynardı.


HAKKI YAZICIOĞLU

0 yorum :

Yorum Gönder