11 Şubat 2018 Pazar

EMEK- DİKİMEVİ DURAĞI

Sene 92 yada 93. Bütün gün kar yağmış akşam ayaza çekmiş. Meşhur Ankara kışı. Saat akşam 6-7 civarı Kızılay'da Gima ile YKB binasının ortasındaki Emek-Dikimevi otobüs durağında sıradayım. Ankara'nın ayazı, kestane kokusu, insanların eve dönüş telaşları. Gelen otobüs 8.cadde de olsa 4.cadde de olsa bineceğim çünkü ilk sıradayım. Nasılsa oturacağım. Birden gözüme YKB binasının önünde durup havaya bakan 3-4 genç ilişiyor. Bilirsiniz o bina tam köşede ve biraz meğillidir. Durmuş binanın tepesine bakıyorlar. GMK bulvarından Atatürk bulvarına doğru dönen kişiler merakla onların nereye baktığına bakıyorlar. Köşe buz tutmuş. İnsanlar bir yandan yürüyüp bir yandan da merakla havaya bakarken kayıp düşüyor. Gençler başlıyor gülmeye. İşin tuhafı düşen ilk şaşkınlığı üzerinden attıktan sonra kalkıp gençlerin arasına katılıyor ve o da kafasını kaldırıp gökyüzüne bakıyor. Bütün düşenler aynı şeyi yaptı. İnanılmaz bir kalabalık. Biri geliyor, düşüyor, bir kahkaha ve o da kalabalığa karışıp yukarı bakıyor. Herkesin ilgisini çekmişti. Bütün bir Kızılay gülüyordu. Duraktakiler, esnaf, oradan geçenler herkes... Kaç otobüs kaçırdık bilmiyorum. Demirtepe durağına kaç otobüs bomboş gitti kimbilir. Kızılay'dan yükselen kahkaha sesleri. Ne günlerdi, ne kadar güzel ve keyifli günlerdi. Kahkaha dolu günler hep olsun hayatımızda..

IŞIL AKÇAĞLAR TOKELLİ

0 yorum :

Yorum Gönder