Santo Cafe

1970-1983 arasında o bölgede emek Bahçeli arasında çok popüler cafe diyelim . Çok güzel anılar olan gençlerin okul öncesi sonrası veya Cmt pazar mutlaka uğradıkları buluşma noktası sohbet ve muhabbet in canlı olduğu yer

Azeri Turşucusu

Bu mahallede en çok bilinen esnaflarımızdan birisi, buraya yolu düşüpte Azeri Turşucusundan turşu suyu içmemiş kimse olduğunu sanmıyoruz.

Şişman Pastanesi

Bir dönem Emek -Bahçelide oturan herkesin boğazından Azerinin turşu suyu, Şişman'ın maraş dondurması geçmiş. Geçmese zaten Emek-Bahçelide yaşamamıştır

Eser Sitesi

1960 lı yılların en başı Emek İnşaat Emekli Sandığı çalışanları için Ankara'daki ilk siteyi inşaa ettiriyor.

İsrailevleri

Emek'teki İsrailevleri'ne, İsrailli bir firmaya ait olmasından dolayı bu isim verilmiştir. İsrailevleri'nin 1953'te milletvekilleri ve üst düzey bürokratlarının kurduğu bir kooperatif olduğu kitaplarda yazar. Kooperatifin ilk adı Dikmen Yapı Kooperatifi'dir.

Kıraner Evi

Çankaya İlçesi Bahçelievler Mahallesi’nde bulunan Kıraner Evi, 1960’lı yıllarda üretilen müstakil konutlar içerisinde mekân zenginliği, açık plan anlayışı, özgün malzeme kullanımı ve cephe düzeni ile önemli bir yere sahiptir. Toplam 700 m2’lik alan kullanımı olan yapının tasarımınınn kime bilimemektedir.

Yeşiltepe (Yıldız) Blokları

Avrupa'da görülen ART DECO mimarisinin çok güzel bir yansımasıdır. Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarlığının çağdaş mimarlık normlarını da kullanarak yeni bir ulusal mimarlık üslubu oluşturma çabasının en güzel örneklerindendir.

Arı Sineması

Sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin en büyük sineması Ankara’da ilk sinemanın açıldığı 1920 yılından, Arı Sineması’nın açıldığı 1969 yılına kadar şehrin en büyük ve en modern sineması, tartışmasız Kızılay’daki Büyük Sinema olmuştu. 1550 koltuk kapasiteli Büyük Sinema’nın bu saltanatı, 1969 yılında 1760 koltuk sayısı ile Arı Sineması’nın açılışına kadar sürdü.

29 Ocak 2013 Salı

O GÜZEL İNSANLAR HALA BURADALAR

Her gün birbirimize daha bağlı, daha yakın olduğumuzu hisettiğim grubumuzda, bu sabah okuduklarım beni öylesine etkiledi ki yazmadan ve paylaşmadan edemeyeceğim.

Ülke gündeminde her gün onlarca olumsuz olay yaşanırken, bizler her yeni güne bu grubun güzel insanları sayesinde umutla ve aydınlıkla uyanıyoruz. Belki çok sık tekrarladığımdan klişeleşmiş olan bu sözlerin anlamı sizler sayesinde benim için her gün daha da büyüyor.

Birlikten gerçekten kuvvet doğduğunu, insanın isterse neler yapabildiğini bana, kendinize ve grubumuza defalarca gösterdiniz.

Dahası güzel niyetlerle mutlu ve faydalı işlere bizlerin birer insan, birer sade vatandaş olarak imza atabildiğimizi kanıtladınız. Hani hep sorarız ya kendimize "Ben sıradan biri olarak ne yapabilirim?".
İşte bizim bu grupta yaptıklarımız her birimizi sıradan olmaktan çıkartarak, bu soruyu kendilerine soranlar için birer model haline getiriyor. Bu da grubumuzun en çok gurur duyduğum özelliklerinden bir tanesi.

Yurdumuzun bereketli topraklarına iyi niyetle atılan her tohum yeşerir. Bunun en güzel ispatını  ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bizlere göstermemiş midir zaten?

Bütün bunları yazmama sebep olan iki olaydan bahsetmek istiyorum sizlere şimdi.

Birincisi Bahçelievler 5. Cadde'de yer alan şimdiki  adıyla Fatih Terim, eski adıyla Filli Park içerisine yapılmak üzere Çankaya Belediyesi ile birlikte projelendirdiğimiz Meral Okay Açık Kitap Dolabı için bu gün çok güzel ve anlamlı bir katkının haberini aldık. Bu katkının sağlanmasında aracı olan ve projemize gönülden destek olan sevgili Remide Arsan'a öncelikle teşekkür etmek istiyorum.



Söyleşi Grubu adına Sayın Nisim Sigura   bizlerle aşağıdaki açıklamayı paylaştı :

"Merhaba Aylin Hanım

"Söyleşi" adıyla bilinen ve içinde ortak arkadaşımız sevgili Remide Arsan'ın da yer aldığı arkadaş grubumuz, ışıklar içinde olsun MERAL OKAY adına başlatmış olduğunuz kitap kampanyasına katkıda bulunma kararı almıştır.

Ilk katkı  ise, grubumuz fahri mensubu Düşünür-Yazar sayın Hanri Benazus'ın değerli eşi, çocuk kitapları yazarı, sağolsun sevgili " Sevgi Tanrısever " tarafından , kendi
yazdığı son ve yeni kitaplarıyla gerçekleşmiştir.
 

Yolunuz açık olsun ....

Bu vesile ile de sevgili Remide Arsan' a bizlerle yaptığı değerli paylaşımı için teşekkürlerimizi sunarız...

NİSİM SİGURA"


Bu güzel katkıyı sağlayan İzmir'den Söyleşi Grubu ile doğru bir yolda ilerlediğimize olan inancım daha da kuvvetlendi. İnşallah dolabımız açılırken kendilerini de yanımızda görmek şansına sahip oluruz.


Bahsetmek istediğim ikinci güzel olay ise, yine grubumuzun değerli üyesi Sevgili Esra May'in sokak hayvanlarını korumak için KFC ile yaptığı görüşme ve bu görüşmeyi grup sayfamız üzerinden bizimle paylaşarak hepimizi tetiklemesi.

Tek başımıza olmasa bile biz BİR olarak daha pek çok güzel tohumlar ekeceğiniz ülkemize buna inancım artık sonsuz. Bu inanca olan katkınızdan dolayı hepinize yeniden teşekkür etmek istiyorum.

Hani Yaşar Kemal'in, "Demirciler Çarşısı Cinayeti" romanının giriş cümlesinde der ya ''O İYİ İNSANLAR, O GÜZEL ATLARA BİNİP ÇEKİP GİTTİLER". "Hayır" demek istiyorum şimdi hepsi burada bizimleler..

Sevgiyle kalın
Aylin Kosovaeri Şahin

BÜYÜK VUSLAT

Merhaba Mahallelim

İnanılmaz heyecanlı bir hafta sonu geçirdik. İstanbul Ankara’ya gitti. Hem de ne gidiş J İstanbul’u basar mıyız basarııız. Öyleydi böyleydi derken sevgili Hakkı ağabeyimiz bizi derledi toparladı yaptı bir etkinlik yine. İstanbul-Adapazarı-Antalya-Ankara BÜYÜK VUSLAT…

İstanbul’dan Antalya’ya transfer ettiğimiz sevgili Dilşat maalesef katılamadı ama onu çok özledik umarım sonraki etkinliklerde bir araya geliriz.

Sizlere yolculuğumuzdan başlayarak anlatmak istiyorum. Bu sefer oldukça uzun bir yazı olacak sanırım J

Eşim, ben ve oğlum 19.01.2013 cumartesi düştük yollara. İlk istikamet Sakarya. Sevgili Elif Karahan alınacak oradan ver elini Ana kara. Heyecan içinde giderken ve henüz İstanbul’dan çıkamamışken yoldaki kaza nedeniyle 1 saat kadar Gebze’de beklemek zorunda kaldık. Bu arada Ankara ile koordinasyon halindeyiz tabiî ki. Başkanım tüm detayları dakikası dakikasına gruba haber veriyor.  İstanbul’dan kalkan ikinci araba sevgili Murat Ulusoy önderliğinde Ferda Ketrez, Ayfer Kuranoğlu Somer ve Aynur Yargıç’ı alıp gideceğinden bir yandan da yol durumunu kendilerine bildiriyorum. Neyse efendim uzatmayayım biz Elif’i aldık diğer araba ile de Düzce Berceste’de buluşacağız. Biz oraya vardığımızda henüz gelmemişlerdi. Çaylarımızı içerken Murat’ın arabasını gördüğümde başladım oynamaya Ankara’nın bağları daa büklüm büklüm yollarııııı …. J Velhasıl çaylar kahveler Adapazarı simitleri resimler sohbetler derken 1 saaten fazla da orada kaldık ve düştük yollara. Her şey çok güzel hava güllük gülistanlık, tünel geçildi problem yok vee tünel çıkışı kar sis buz ne ararsanız bizi bekliyordu. Ama diğer taraftan da Ana kara bizi bekliyordu. Hiç istifimizi bozmadık. Şarkılar türküler ve eşsiz manzara eşliğinde Ankara’ya vardık.

Sanki 35 sene Ankara’da yaşayan ben değilim. Sanki daha önce hiç görmedim ben bu şehri.. Beton yığını oluşuna, her tarafın yüksek yüksek avm ler oluşuna, yeşilliğin bitişine çok üzüldüm. Hiçbir yeri tanıyamadım.

Uzun uğraşlardan sonra sevgili başkanımız Aylin Kosavaeri Şahin’in evini bulduk ve Elif’i kendisine teslim edeceğiz. Eve girdik soluklanmaya ki kimi görelim? Erol Daylan kocaman güler yüzüyle karşımızda J En mutlu olduğum anlardan biriydi. Nasıl da özlemişim Erol ağabeyimi ben.

20 ocak kahvaltısından önce Hakkı ağabey İstanbul grubu geliyor diye bir yemek ayarladı 19 ocak akşamına.  Küçük bir grup olacak bize hoş geldiniz diyecekler. Sözde… Ama biz alttan alttan sevgili Hakkı ağabeyin ve sevgili Aynur ablanın doğum günlerini kutlayacağız haberleri yok J

Akşam Bahçelievler’deki mekana en son gelen biz olduk çünkü yine kaybolduk. Yahu insan Bilkent’den Bahçeli 2. caddeye gidemez mi? Gidemez işte. Bu kadar yollar değişirse gidemez. Sağolsun Erol ağabey ve Çağlar telefonlar ile yönlendirdiler de pastaya yetiştik J

Sanal olarak konuştuğum sohbet ettiğim şakalaştığım yüzleri reelde görmek o kadar güzeldi ki. Heyecanımı tarif edemem. Şarkılar türküler göbek atmalar fasıllar ile çok eğlenceli bir geceydi. Ne kurdumuz varmış dökülecek meğer bizim J Gecenin bombası Hakkı ağabeye hediye edilen PEMBE KAZAK ve PEMBE AYICIK J Aynur ablanın da şaşkınlığı ve mutluluğu görülmeye değerdi. Gece tam 12 de de sevgili Levent Keçeli’nin yakışıklı oğlu Sarp’ın doğum gününü kutladık. Çok eğlenceli, sevgi dolu, bol kahkahanın ardından sabah kahvaltıda buluşmak üzere ayrıldık geceden.

Ertesi sabah Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi içinde olan Akademi Restaurant’da buluştuk. Aman Allahım nasıl bir kalabalık o? Bu kadar güzel insanlar nasıl bir araya gelirler? Bu konuda başta başkanımız Aylin Kosavaeri Şahin’i kutlamak istiyorum. Gerçekten çok güzel bir işe imza attı ve hep birlikte büyüttük. Her şey mükemmeldi. Laf aramızda muhlamaya da bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Kahvaltıdan en karlı çıkan çocuklar oldu. Açık havada bol bol oynadılar. Durun susun yapmayın diyenin olmadığı bir ortamda bütün fazla enerjilerini attılar. Bizler de bol bol sohbet ettik. Ayrılık saati gelip çattığında Erol ağabey ellerinde torbalar ile geldi yanımıza. Bize yolluk olarak Ankara Simidi yaptırmış onları verdi. Nasıl mutlu olduk, duygulandık ne bileyim işte insan tuhaf oluyor anlatacak kelime bulamıyor duygularını.

Eh Ana Kara’ya kadar gelip Ata’mızı ziyaret etmeden gidilmezdi. Oğlum ve eşim Anıtkabir’i hiç görmediğinden kahvaltıdan sonra soluğu Ata’mızın yanında aldık. Gittiğimizde şansımıza nöbet değişimine denk geldik. Bu seramoni her zaman beni duygulandırmıştır. Gerçekten mutlaka görülmesi gereken bir yer. Ben en son gittiğimde müze bu kadar büyük değildi. Hele Atatürk’ün balmumu heykelleri… Sanki kanlı canlı karşımda duruyor.  Eşimle hem ağladık hem gezdik ve en son bir kez daha söz verdik. RAHAT UYU ATAM SON NEFESİMİZE KADAR SENİN KURDUĞUN CUMHURİYETTE, SENİN İLKE VE İNKILAPLARIN DOĞRULTUSUNDA ÇALIŞIP ÜLKEMİZİ GELİŞTİRECEĞİZ VE ÜLKEMİZE LAYIK EVLATLAR YETİŞTİRECEĞİZ….

Artık dönüş vakti geldi. Elif’i de aldık yola koyulduk.Yorgun ama mutlu ve bir çok yeni dostlar edinmiş olmanın hazzı ile birlikte …

Ama biliyor musunuz Ankara ile İstanbul Mart ayında tekrar bir araya gelecek. Bu sefer Akçakoca’da olacağız. Ama öncesinde İstanbul grubuna katılan bir çok mahellelimiz var. Onlar ile tanışmak için 17 Şubat günü Kadıköy Balon Cafe’de kahvaltı edeceğiz. Bekleriz efenim J

BİZ KOCAMAN BİR AİLEYİZ VE BEN AİLEMİ ÇOK SEVİYORUM.. J

Işıl TOKELLİ


Not: Daha çok resimi grup sayfamızda görebilirsiniz. Hangisini koyacağımı şaşırdım hepsi birbirinden güzeller :)






26 Ocak 2013 Cumartesi

GÜVEN








Hayatımızı ne kadar sıklıkla sorguluyoruz.
Muhtemelen sorunlarla karşılaştıkça, yada bir eleştiriyle karşılaştığımız da
belki de başarısızlıklarımızda.

Vardığımız sonuç ne? Gerçekten çözüm üretebiliyormuyuz?
Sanırım bu durum da en dikkat edilmesi gereken, en hasas konu önce kendimize dürüst olmaktan geçiyor.
Dürüstlük ve doğruluk hayatımızın için de o kadar önemli bir yer kapalamakta ki artık. Bundan sonraki ilişkilerimizde de dürüstlüğün  ön plana çıkması gerektiğini hissediyoruz.
Bir adım daha ilerisi Güven duymak ve Güven Duyulmak olarak şekilleniyor.
Yaşantımızı ve hayatımızı sorguladığımız da sizi karşılayan ilk soru dimdik karşınıza çıkıveriyor.

Güveniyormusun.?

Kendine güveniyormusun

Yanındakine güveniyormusun

İmkanlarına güveniyormusun

Yeteneklerine güveniyormusun

işte yüzüne çarpan beş kardeş.
sonra devam ediliyor. Kendi  hayatımız da

Güvenilirmiyiz,

Doğru ve dürüstmüyüz,

Karmaşık, yasadışı işlerimiz varmı?

Adam satarmıyız?

Sözünde dururmuyuz?

Yalan söylermiyiz?


Bu sorular hayatın en önemli gerçekleri ile karşılıyor bizi.,
Verdiğiniz cevaplar işin gerçeklerini su yüzüne çıkaracak. Hayatın en önemli parametreleri artık önümüzde.
Yaşamın için de kendimizi yenileme ve tamir etme zamanı gelmişmi? O zaman yapılacaklar belli.
Değişim. Alışkanlıklarımızdan yavaş yavaş sıyrılma zamanı.;
Kaliteli yaşam bizim de hakkımız öyle değil mi?

Haydi silkelenelim o vakit.

HAYDİ İŞ BAŞINA...



GÜVEN

Hayatını yaşarken
Bahtında ne varmış bilemezsin.
Gözlerin güven arar her zaman.
En yakının da bulamazsın.

Güvendiğini sanırsın
Hayata bile sarılamazsın
Toprak varken bile dünyada
Geleceğe sarılamazsın


Ömür TOKELLİ
26/01/2013  Saat: 13,28