
Bu ağacın tohumları yeşilken bezelyenin biraz küçüğü gibi oluyor ve bir yerinize geldiğinde öyle aman aman da bir acısı yok. Yani şimdi ki plastik boncuklu tabancalardan daha az tehlikeli bir mermi.
Bizim sokağın ancak üst kısmında yani 60. sokak ile kesiştiği yerde bu ağaçlardan olduğu ve bizim de yukkarı mahalle dediğimiz o bölgedeki çocuklarla kavgamız olduğu için, tüf tüf ağacına o zamanki tabirle dalmak için öğlen olup da annelerinin onları çağırmasını beklerdik. Büyük bir ciddiyetle plan yapar, ortalığı kollar, emin olunca da koşa koşa ağaçlara dağılır mermilerimizi toplardık. Zaten savaşı da yukarı mahallenin çocuklarıyla yapardık daha çok.

Aynı sokağın içinde niye yukarı, aşağı mahalle derdik hiç bilmiyorum. Belki annelerimiz sokaktan hatta neredeyse apartmanın önünden bile ayrılmamıza izin vermediği için, köyün en son çiti orasıydı bizim için ve sokakdan çok mahalle gibi kocaman gözükürdü küçük gözlerimize demek ki..
Bu ağaçların adı Emek Bahçeli'de büyümüş bir çok insan tarafından hala tüf tüf ağacı diye biliniyor gerçek adını veya türünü bilene henüz rastlamadım. Bilen varsa lütfen bilgilendirsin. Bu arada resimler 65. sokak ile 60. sokağın kesiştiği yerde 2012 sonbaharında çekildi. Yani ağaçlarımız hala orada, ne zaman istersek gidip oyunlarımıza kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hem de bu sefer küsmeden ve kavga etmeden.
Saygı ve sevgilerimle
Aylin Kosovaeri Şahin
0 yorum :
Yorum Gönder